“30 Ağustos Çok Büyük Bir Destandır”
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 97. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde Valiliğimizce 30 Ağustos Resepsiyonu düzenlendi.
Valimiz Ali Yerlikaya ve Eşi Hatice Nur Yerlikaya Hanımefendi’nin ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyona, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma, Sahil Güvenlik ve Emniyet Teşkilatlarının personelleri, adli ve mülkî erkan, kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şehit aileleri ve gaziler, akademisyenler, spor, sanat ve iş dünyasından isimler katıldı.
Resepsiyon girişinde bulunan Zafer Yolu’nda yürüyen davetlileri Valimiz Ali Yerlikaya ve Eşi Hatice Nur Yerlikaya Hanımefendi, I. Ordu Komutanı Org. Musa Avsever ve Eşi Mesude Avsever Hanımefendi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Eşi Dilek İmamoğlu Hanımefendi karşıladı.
Valiliğimizce hazırlanan 30 Ağustos Zafer Bayramı özel filminin ardından Vali Yerlikaya, katılımcılara hitaben bir konuşma gerçekleştirdi. Vali Yerlikaya, resepsiyon konuşmasına Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Büyük Zaferin mimarı olan silah arkadaşları ve milletimize şükranlarını sunarak başladı.
“Her türlü zorluğu üstün cesaretiyle yenmeyi bilmiş bir millet olarak, görkemli bir maziye sahip olmanın sevincini yaşıyoruz,” diyen Vali Yerlikaya, milletimizin tarihinin insanlık tarihiyle yaşıt olduğunu vurgulayarak sözlerine devam etti.
Vali Yerlikaya, “Bizler tarihe mührümüzü vurarak dünya durdukça silinmeyecek izler bıraktık. 1071 silinmez bir izdir, Anadolu’nun kapısını Sultan Alparslan ile açtık. 1453 silinmez bir izdir, kutlu fetihle bir cihan devletinin sahibi olduk. 18 Mart silinmez bir izdir, Çanakkale geçilemedi, düşman geldiği gibi gitti.19 Mayıs silinmez bir izdir, kurtuluş meşalesini Mustafa Kemal ateşledi. 30 Ağustos da şanlı tarihimiz içinde derin izlerden biridir.” ifadelerini kullandı.
“Büyük zaferi hangi şartlarda kazandık, 30 Ağustos’a neden büyük zafer diyoruz, çünkü işgal altındaydık. Ateş çemberinin içinde kalmıştık, yorgunduk, yaralıydık, top yoktu, silah yoktu, mermi yoktu, yiyecek ekmek yoktu. O zamanlar Türkiye yoklar, yokluklar ülkesiydi. Ancak hatırdan çıkarılmaması gereken en önemli değerimiz iman varsa imkân var.” diyen Vali Yerlikaya konuşmasına şöyle devam etti:
“Göğüste iman, kalplerde vatan sevgisi vardı. Ya var olacaktık ya da yok. Ya şehit olacaktık, ya da gazi, ya kazanacaktık ya da tarihten silinecektik. Ya zafer ya ölüm diyerek ayağa kalktık. Bu toprakların ebedi yurdumuz olduğunu kanımızla canımızla ortaya koyduk. Analarımız bebekleri yerine top mermerini kundağa sardı. 30 Ağustos, bunun için büyük, çok büyük bir destandır.
15 Temmuz da silinmez bir izdir. Yüz yıl önce bizi tarihten silmek vatanımızı işgal etmek isteyenler yüz yıl sonra harekete geçti. Düşmanı ilkinde tanıyor biliyorduk bu kez içerdeki hainlerle sınandık. Hamdolsun 30 Ağustos’taki birlik ruhu 15 Temmuz’da da dimdik ayaktaydı. Hainlere bir kez daha dersini verdik. Bu bakımdan 30 Ağustos ile 15 Temmuz kardeştir.”
Vali Yerlikaya, “Başta Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün kahramanlarımızın, aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. Cenab-ı Hak, devletimizi, milletimizi ve kahraman ordumuzu daima muzaffer kılsın.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Vali Yerlikaya’nın konuşmasının ardından Dilek Türkan’ın canlı müzik dinletisi ve sonrasında fotoğraf çekimi ile resepsiyon sona erdi.
