İstanbul Boğazı, 31 yıldır kıtalararası yüzme organizasyonuna ev sahipliği yapıyor. Bu yıl 31.si düzenlenecek olan Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışması’nın detaylarını ve yarışmanın İstanbul için önemini Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkan Yardımcısı ve Boğaziçi Yarışı Organizasyon Komitesi Başkanı Nihat Usta anlattı.

1989 yılında başlayan yarışma serüveni zaman içerisinde giderek artan ilgiyle birlikte bugünlere kadar devamlılığını sürdürdü. Organizasyonun yapıldığı ilk yıllarda az sayıda yarışmacı ve destekçi olduğunu söyleyen Nihat Usta, “Organizasyon günümüzde İstanbul Valiliği başta olmak üzere 30’a yakın resmi ve sivil kuruluşun destekleriyle gerçekleşiyor. İstanbul Valiliğimiz başta olmak üzere koordinasyon toplantılarına katılan resmi ve sivil kuruluşlara teşekkür etmek istiyorum.” dedi.

İlk kez düzenlenen Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışması’na 64’ü erkek 4’ü kadın olmak üzere 68 yarışmacı katıldı. Yapılan ilk yarışmanın ardından Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin harekete geçtiğini belirten Usta, “1989 senesinde Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu kararı ile İstanbul’umuzu tanıtmaya yönelik ‘Herkes İçin Spor’ temasıyla sosyal sorumluluk projesi adı altında böyle bir yarışmanın devamlılığının sağlanmasına ihtiyaç duydu. O dönemlerde halkımızdan da bu yönde bir istek vardı.” diyerek verilen desteklerle birlikte yarışmaya her gün ilginin biraz daha artmasıyla günümüze ulaştığını ifade etti.

Yarışmanın Amacı İstanbul’un Tanıtımına Katkı Sağlamak

Yarışmanın temel amacından bahseden Usta, “İstanbul’umuz dünyanın en güzel kenti. Her gün insanlar çeşitli vasıtaları kullanarak iki kıta değiştiriyorlar. Bir vapura ya da motora bindiğimizde çay içiyoruz mesela ve çayımızı bitirdiğimizde kıta değiştirmiş oluyoruz. İki kıtanın birbirine kavuştuğu İstanbul’un tanıtımına katkı sağlamanın yanı sıra; kültürel, ekonomik ve turizm açısından da gerekli katkıyı sağlamak için bu organizasyona karar verildi.” dedi.

Fotoğraf: Ercan Arslan 

Dünyanın dört bir yanından insanların oy kullanmasıyla, her sene açık su yarışlarını değerlendirdiği WOWSA’nın (Dünya Açık Su Yüzme Birliği) sıralamasında organizasyonun birinci sıraya yükseldiğini ifade eden Usta, organizasyonun dünya tarafından beğenildiğinin ve takip edildiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.

Organizasyonu gerçekleştirmek için yapılan prosedürleri anlatan Usta, “Yaptığımız koordinasyon toplantılarında organizasyonun su altı, su üstü ve havadan güvenlik önlemlerini almak ve olağan kapasiteye sadık kalmak adına; her yıl kaç kişinin organizasyona katılabileceğini belirliyoruz.” dedi.

“Olimpik Değerler Önceliğimiz”

Bu sene 59 ülkeden 2400 yüzücünün organizasyona katılacağını belirten Usta, “Olimpik değerlere önem veriyoruz. Mükemmellik, dostluk, barış, eşitlik gibi kriterlere dikkat etmemiz gerekir. Eşitlik olması adına 2400 kişinin yarısını Türk; yarısını yabancı yüzme yarışmacısına ayırdık. Dünyanın dört bir yanından yarışmacılarla, bu benzersiz deneyimi beraber paylaşmak adına 350 kişilik ülke kotası koyduk. Bu sene 1200 kişilik yabancı kotası yarım saat içinde doldu; Rusya ve Ukrayna ise 350 kişilik ülke kotalarını sırasıyla 6 ve 11 dakikada dolduran ülkeler oldular. 2500 civarında Türk yarışmacı yarışmaya kayıt yaptırdı. Sayıyı 1200’e düşürmek için 5 bölgede 6 tane seçme yarışı yaptık.” diyerek yarışmaya bu kadar fazla ilgiyi toplayabilmenin kendileri için gurur verici bir durum olduğunu ifade etti. 

“Organizasyonda Her Yıl Gelişme İçerisindeyiz”

Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışının startı Asya kıtasından Kanlıca’da; bitişi ise Avrupa Kıtasında Cemil Topuzlu Park’ında yapılıyor. Yarışmacılar sabah Cemil Topuzlu Park’ında toplandıktan sonra; fotoğraflı kimlik kartlarının kontrollerin ardından Şehir Hatlarına ait yolcu gemilerine binerek start alanına taşınıyor.

Usta, “Yarışmacıların kırmızı bone takacak olanlarını birinci gemiyle; turuncu bone takacak olanlarını ise ikinci gemiyle start alanına götürüyoruz. Sarı bone takacak olan engelli yarışmacılarımızı da start alanına ulaştırıyoruz. Her yarışmacıya kimlik bilgilerinin kayıtlı olduğu ve kronometreleri olacak elektronik çipleri ayaklarına takıyoruz.

Yarışmacıların kronometresi Kanlıca’da üzerinde okuyucu olan şattan start aldıklarında başlıyor ve güvenlik timleri eşliğinde yarışma devam ediyor. Yüzücüler kendini iyi hissetmediğinde, herhangi bir kaza olduğunda güvenlik timleri müdahalede bulunmak için hazırda bekliyor. Cemil Topuzlu varış noktasında bulunan şata adım atan yarışmacıların kronometreleri de o anda duruyor.” diyerek yarışmacıların derecelerinin herkesin yarışı izlemesi için kurulan dev ekranlarda yansıtıldığını ifade etti.

Komite olarak dünyada gerçekleşen organizasyonları sıkı bir şekilde takip ettiklerini ifade eden Usta, “Takip ettiğimiz bu yarışmalarda örnek alacağımız olaylar olabilir; biz bunun daha iyisini nasıl yapabiliriz diye düşünüyoruz.” diyerek her yıl aktif olarak bir gelişme içerisinde olduklarını belirtti.